kredi kartı vade farkı caiz mi

Gerekinternet üzerinden msn yoluyla yazışarak gerek aracı kurumların sağladığı canlı destek hatlarından faydalanarak, tüketicinin birikmiş borcu vade farkı da eklenerek hesaplanır. Ortaya çıkan yeni meblağa kurum tarafından ödenmeye taahhüt edilir. Sonrasında kredi kartı borcu taksitlendirme Diyanetİşleri Başkanlığı ve değerli İslam hocaları tarafından yapılan, kredi kartı kullanmak caizdir açıklamalarından sonra, kredi kartı hediye puan caiz mi soruları ortaya atılmaya başlandı. Vade farkı caiz midir? Faiz ödemek zorunda kalanlar faiz yiyenler gibi günahkâr mıdırlar? Bankaların vade farkı koyarak alışverişi taksitlendirmesi faize girer mi? Akreditif açma karşılığında bankanın komisyon alması caiz midir? Kredi kartı ile taksitli altın satın almak caiz mi? Bir başkası için kredi çekmenin hükmü Evmanya’da Kredi Kartı Geçerli Mi? 23 Ocak 2017 15 Ocak 2017 Forex Haberler. 4 ay ya da 6 ay olabilmekte ve hiçbir şekilde vade farkı talep edilmemektedir. Kart kullanım limitinin, satış tutarı + vade farkı tutarı üzerinde olmalıdır. • Sizde kalan nüshayı 5 yıl saklayın. 4.2. Vade Sorgulama • VADELİ SATIŞ işlemini seçiniz. • Sonraki ekranda VADE SORGULAMA seçeneğini seçiniz. • TUTAR GİRİNİZ ekranında peşin satış tutarını girip GİRİŞ tuşuna basınız. nama nama terminal pada kunci kontak 6 terminal. 1 İnternet üzerinden satış yapıyoruz. Satışlarımızda müşteri taksitli alış yaptığında banka vade farkı uyguluyor. Örneğin müşteri 100 tl'lik bi ürünü alırken tek ödeme seceneğini kabul ettiğinde hesabımıza 100 tl geciyor, 100 tl tutarında fatura kesiyoruz. Fakat müşteri taksitli alış yaptığında banka tarafında müşteriye vade farkı uygulanıyor. Örneğin 100 tl lik satışta 6 taksitli secildiğinde banka müşteriye 10 tl vade farkı yansıtlıyor. Vade farkının aslında firmamızla bi ilgisi yok, banka müşteriden tahsil ediyor. Yine bizim hesabımıza sonucta 100 tl geçiyor. Bu durumda 10 tl olan vade farkını faturaya dahil etmelimiyiz ve Kdv hesaplamalımıyız. Bankanın uyguladığı vade farkını faturada ayrıca göstersek ve kdv hesaplmasak vergi kanunlarınca yanlış bi işlem mi yapmış oluruz... Bu konuyla ilgili İstanbula kurumsal bi firmadan 2010 eylül ayında yapmış olduğum bi alış verişte aşağıda ki gibi bi uygulmayla karşılaştım. Ürün bedeli 945,04 Banka Komisyon Bedeli 11,26 Kdv tutarı %18 170,11 945,049*%18 Genel Toplam Bu uygulama doğrumudur. Yardımlarınız için Teşekkürler... ALTIN HESABI AÇMAK CAİZ Mİ? ALTIN HESABININ DİNİ HÜKMÜ NEDİR?Günümüzde hem faizli bankalar hem de faizsiz çalıştığını ileri süren katılım bankaları, “Altın Hesabı” adı altında hesap açarak müşterilerini bu hesaplara altın yahut altına endeksli para yatırmaya davet etmekteler. Bu hesapların işleyişi ve bu hesaplara para yatırmanın fıkhi hükmü şöyledirBankalarda, altın ve döviz alım satımı için açılan fona para yatırmakta sakınca yoktur. Ancak, bu fonun işlemleri içerisinde repo, tahvil, bono alımı satımı gibi faizli işlemlerin bulunması halinde, bu fonlara para yatırmak caiz söz konusu altın veya döviz hesabına yatırılan paraların ilgili banka tarafından nerelerde değerlendirildiğine, İslam'a uymayan işlemlerin ve uygulamaların olup olmadığına göre de hüküm değişmektedir. Örneğin bazı bankalar "Altın fiyatlarının yükselmesiyle kazanıyor, düşmesiyle ana paranızı koruyorsunuz." şeklinde bir güvence vermektedirler. Bu durum caiz altın veya döviz hesabına yatırılan para ile faizli işlemlerde kullanılmadan helal olan ticari işler yapılırsa ve yapılan ticaretin sonucunda da kâr-zarar paylaşılırsa, altın veya döviz hesabına para yatırılması caiz banka ve diğer bazı finansal kuruluşların altın hesabı aracılığıyla yaptıkları işlemler temelde ikiye ayrılır1 Türev nitelikli işlemler Yani kasada da başka bir yerde de altın bulunmadığı halde, elektronik ortamda veya kâğıt üzerinden kaydi şekilde altın alım ve satımı, hatta fon işletimi yapılmaktadır. Bu tür işlemler fıkhın konuya ilişkin birçok kuralının ihlalini barındırdığından fıkhen caiz Bizzat altını alıp satmak suretiyle yapılan işlem Bu da iki şekilde olmaktadırBirincisi, bankanın kasasında, -bu kasa ister merkezde isterse şubede olsun fark etmez- belli bir miktar altın bulunur. Banka para yatıran kişiye, yatırdığı paraya karşılık gelen miktarı altın olarak ya hemen teslim eder yahut onun adına açılan hesaba kaydeder. Kişi istediği zaman gidip altını ya bizzat ya da TL veya başka para birimine bozdurarak alır. Bu şekildeki bir işlemde fıkhen sakınca yoktur. Elden alındığında “fiili kabz”, hesaba kayıt şeklinde teslim alındığında ise “hükmi kabz” gerçekleşmiş olur. Altın kişinin hesabına kaydedilmek şartıyla, talep edildiğinde bir veya iki gün gibi bir süre içerisinde teslimi fıkhen mahzur taşımaz. Önemli olan akdin bitirilmiş, bedellerin tarafların hesabına nakledilmiş ve fiilen yatırılmış bazı katılım bankaları altın borsasındaki depolarda adlarına belli meblağda külçe halinde altın alıp tutarlar. Talep eden müşterilerine bu depodaki altını satmakta satın alan kişi adına altın hesabı açarak kaydetmekte, hesaba altın kaydedildikçe depodaki altından o miktardaki kısım düşülmekte ve böylece depodaki altının tükenmesi durumunda yeni bir meblağ alınıp işlemler onun üzerinden devam ettirilmektedir. Bu tür işlemde altınlar külçe halinde olduğundan, depolama, taşıma, bozdurma vb. masraflara katlanmamak, bu masrafları sonuçta müşteriye yansıtmamak için yani ticari nedenlerle küçük meblağlı işlemlerde altın bizzat teslim edilmemektedir. Fakat altını satın alan kişi veya kişiler örneğin 1 kg. ve katları gibi, bankaya göre değişmekte belli bir yekûn tutan altını satın alır da bizzat teslimini talep ederlerse bu durumda bahsedilen masraflar yansıtılarak teslim olarak birinci şıkta türev nitelikli işlemler anlatıldığı şekliyle altın ticareti fıkha şıkta bizzat altını alıp satmak suretiyle yapılan işlem söz konusu edilen her iki işlem çeşidi de anlatılan şekilde gerçekleştirilmek şartıyla caiz olur. Burada önemli olan, işlemin anlatıldığı gibi gerçekleşip gerçekleşmediğinin net bir şekilde Tahvili ve Altına Dayalı Kira Sertifikası caiz midir?Tahvil, orta ve uzun vadede borç sağlamak amacıyla anonim şirketler, devlet ya da kamu kuruluşları tarafından çıkarılan, yatırımcıların anaparasını garanti altına almasının yanında belirli vadelerle hamiline faiz getirisi sağlayan borç senetleridir. İslam’da verilen borcun belli bir senetle teminat altına alınmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak anaparanın dışında herhangi bir ücret almak ya da menfaat sağlamak faiz kapsamındadır. Buna göre, altın tahvili, Altına endeksli bir iç borçlanma senedi olması hasebiyle, vade sonunda anaparaya ilaveten belli oranda faiz getirisi sağladığından dinen caiz son zamanlarda çıkardığı altına dayalı kira sertifikası uygulaması ise, belli miktarda altın birikimine sahip bir kimsenin, bu meblağ karşılığında bir varlığı gayrimenkul ya da hisseyi belli süre sonra geri satabilme ya da devir hakkı saklı kalmak kaydıyla devletten satın alması ve ardından devlete kiralaması işleminden ibarettir. Dolayısıyla altın kira sertifikasına sahip olan bir kimse; devletten satın alıp yine devlete kiralamış olduğu bir varlığa ait mülkiyeti temsil eden belgeye sahip olmakta ve belirlenen kira bedelini almaktadır. Üzerinde anlaşılan vadenin bitiminde ise devlet, sertifika karşılığında almış olduğu altını sertifika sahibine aynı miktarda fiziki olarak teslim etmek, hesabına yatırmak ya da o günkü değeri üzerinden nakit olarak geri vermek suretiyle malı ondan satın almaktadır. Fıkıh literatüründe, bir malı müşteriden bizzat kiralamak ve bedeli iade edildiğinde de geri almak üzere yapılan satışa “bey’ bi’l-istiğlâl” adı verilmiştir Mecelle, md. 119. Vefâ yoluyla satış ve icareden mürekkep bir akit olarak kabul edilen bu muamele hakkında farklı yaklaşımlar ileri sürülmüş olmakla birlikte, akde konu taşınmazın satışı ve tahliye yoluyla müşteriye teslimi sonrasında müşteriden kiralanması halinde söz konusu muamelenin caiz olacağı bazı âlimler tarafından kabul görmüştür. Haskefî, Muhammed b. Ali b. Muhammed, ed-Dürrü’l-Muhtâr Şerhu Tenvîr’il-Ebsâr, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2002, s. 449; Çatalcalı Ali Efendi, Fetâvâ-yı Ali Efendi, Dersaadet 1324, I, 300-301; Ali Haydar Efendi, Hocaeminefendizâde, Düreru’l-Hükkâm Şerhu Mecelleti’l-Ahkâm, DİB, İstanbul 2016, I, 781; Ö. Nasuhi Bilmen, Hukukı İslamiyye ve Istılahatı Fıkhiyye Kamusu, Bilmen Yayınevi, İstanbul ts., VI, 127-128 Buna göre, yukarıda işleyişi anlatılan altına dayalı gayri menkul kira sertifikası uygulamasında – verilen altınların birebir gram hesabı karşılığında yatırımcıya gayr-ı menkul hissesi satılması ve sahipliğe dayalı kira sertifikası olması şartıyla- fıkhi açıdan herhangi bir sakınca Promosyonu caiz midir?Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun KARTI İLE ALTIN SATIŞI CAİZ Mİ?Altın, gümüş, döviz, TL vb. para cinsinden olan şeylerin birbirleriyle değiştirilmesine sarf denir. Sarf akdinde bedellerin peşin olması gerekir. Aksi takdirde yani, bedellerden birinin veresiye olması halinde yapılan işlem faize nesîe ribasına dönüşür. Buna göre altının, vade farkı uygulanmasa bile veresiye olarak satılması faiz olacağından caiz değildir. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır “Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz; cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak satılır. Malların sınıfları değişirse peşin olmak şartıyla istediğiniz gibi satın.” Buhârî, Büyû’, 74-82; Müslim, Müsâkât, 81; Tirmizî, Büyû’, 23Altının kredi kartıyla satışı konusunda farklı görüşler ileri sürülebilir. Kart sahibi olan kurumun bankanın, kredi kartı ile yapılan satışın bedelini, anında satıcının hesabına yatırması halinde, yapılan alışverişin sahih olacağı, dolayısıyla burada nesîe veresiye ribasının söz konusu olmayacağı söylenebilir. Altın bedelinin anında satıcının hesabına geçilmeyip daha sonra ödenmesi durumunda yukarda belirtilen, sarf akdi şartına riayet edilmediği ve altının para ile veresiye satışı söz konusu olduğu için caiz olmaz. Her halükarda altının peşin ödeme ile alım satımının yapılmasının daha doğru olduğu Müslüman olarak şüpheli şeylerden kaçınılması ve peşin para ile altın veya dövizin alınmasının daha isabetli ve ihtiyatlı olacağı KARZ/BORÇ VERİLMESİ CAİZ MİDİR?Altın, mislî mallardandır. Dolayısıyla altının, cumhuriyet altını gibi tane ile alınıp satılanlarının sayı ile; 22 ayar bilezik gibi tartı ile alınıp satılanlarının ise tartı ile borç karz verilmesi caizdir. Fakat geri ödenirken ne eksik ne fazla, alınanın tam olarak misli verilmelidir. Bunun yanında tarafların kabul etmesi halinde, alınan altın borcu, para olarak da kartı ile yapılan alışverişlerde bankanın yaptığı hizmet karşılığında iş yeri sahiplerinden komisyon alması faiz olur mu?Bir iş veya bir hizmet ya da mal karşılığında alınan bedel helaldir. Bankalar verdikleri kredi kartlarıyla bir hizmet sunmaktadırlar. Dolayısıyla kredi kartı ile yapılan alışverişlerde, bankanın verdiği hizmet karşılığında anlaşma gereği iş yeri sahiplerinden komisyon adı altında almış olduğu ücret, faiz olarak kartı ile yapılan taksitli alışverişlerde peşin fiyata göre bir miktar fazla ücret ödenmesi caiz midir?Bir malı peşin olarak satmak caiz olduğu gibi, vadeli ya da taksitle satmak da caizdir. Peşin veya çeşitli vadelere göre taksitlendirilerek satışa sunulan bir malın, değişik alternatifleri gözden geçirdikten sonra bunların birini tercih edip, akdi onun üzerine kurmak suretiyle vadeli veya taksitli olarak satımında dinen bir sakınca önemli olan, pazarlığın bittiği sırada satış bedelinin belirlenip akdin bu bedel üzerinden kesinlik kazanmış olmasıdır Serahsî, el-Mebsût, XIII, 8. Bu şartlara uymak kaydı ile veresiye alışveriş fiyatının peşine göre daha fazla olmasında bir sakınca yoktur. Ancak akit bittikten sonra banka ya da finans kuruluşları gibi üçüncü şahıslar tarafından zimmetteki peşin borcun vadeli olarak yeniden yapılandırılması faizli işlem sayılacağından caiz değildir.Din Etiketler Altın Hesabı Açmak Caiz mi? Dini Hükmü Nedir? Kredi Kartı ile Altın Satışı Caiz mi?, Diyanet işleri altın hesabı, altın hesabının hükmü Mekteb-i Derviş SORU Vade farkı koyarak bir malı peşin fiyatından fazla bir fiyata almak veya satmak caiz midir? Tarih 05 Ağustos 2009 CEVAP Bir malı peşin fiyatına nispetle farklı bir fiyat ile vadeli olarak satmak caizdir. Bu konuda mezhepler arasında bir ihtilaf yoktur. Birçokları böyle bir muamelede faiz tahakkuk ettiğini zannetmektedirler. Hâlbuki burada paranın malla değişimi söz konusudur. İslam hukukuna göre böyle bir muamelede faiz meydana gelmez. Mesela bir malı peşin liradan ve veresiye liradan almak veya satmak caizdir. Peşin ile veresiye arasındaki fark faiz değildir. Kemaleddin b. Hümam, Fethü’l-Kadîr,V/218, Bulak 1316. Veresiye alışverişlerde akit yapılırken satışa konu olan mal, ödenecek fiyat ve ödeme zamanı belli olmalıdır. Bu üç şart yerine geldikten sonra peşin ve veresiye fiyatların farklı olması önemli değildir. Şemsüddin es-Serahsî, el-Mebsût, XIII/8, Bab’ül-büyû’il-faside, Şafiî mezhebinden Tuhfet’ül-Muhtâc bi Şerhi’l-Minhâc, II/37, Bab’ül-Büyû’il-Menhiyyi anha vemâ yetbeuha. Bununla ilgili görüntülü cevaplarımız için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız SORU Cep telefonlarının kredi kartı ile taksitli alım satımı yasaklandı. Hal böyle olunca da bu sektörde farklı uygulamalar insanlara tavsiye ediliyor. Mesela TL'lik bir cep telefonunu kredi kartı ile tek çekimle alınca bankadan bir mesaj geliyor; " TL'lik harcama yaptınız. Bu harcamayı 6 ay taksitlendirerek TL tutarında ödemek ister misiniz?" diye. Bu işlem faiz olur mu? Tarih 20 Aralık 2018 Kredi kartı ile altın satışı caiz mi ?Altın, gümüş, döviz, TL vb. para cinsinden de olan şeylerin birbirleriyle değiştirilmesine sarf denir. Sarf da akdinde bedellerin peşin olması gerekir. Aksi takdirde de yani, bedellerden birinin veresiye olması halinde de yapılan işlem faize nesie ribasına dönüşür. Buna göre altının, vade farkı uygulanmasa da bile veresiye olarak satılması faiz olacağından da caiz değildir. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber de şöyle buyurmaktadır Altına karşılık altın, gümüşe de karşılık gümüş, buğdaya da karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya da karşılık hurma, tuza karşılık tuz; cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak da satılır. Malların sınıfları değişirse peşin olmak şartıyla istediğiniz de gibi satın. Buhari, Büyu’, 74-82; Müslim, Müsakat, 81; Tirmizi, Büyu’, 23.Altının kredi kartıyla da satışı konusunda farklı görüşler ileri sürülebilir. Kart sahibi de olan kurumun bankanın, kredi kartı ile yapılan da satıştan doğan borcu, anında peşin online olarak da kuyumcunun hesabına yatırması halinde, yapılan ve alış-verişin sahih olacağı, dolayısıyla burada nesie veresiye ribasının söz konusu da olmayacağı söylenebilir. Altın bedelinin anında satıcının da hesabına geçilmeyip daha sonra ödenmesinin durumunda da yukarda belirtilen, sarf akdi şartına da riayet edilmediği ve altının para ile veresiye satışı söz konusu olabildiğini de için caiz de önceki yazımız olan Bir sözle nasıl kafi olunur başlıklı makalemizde kafi ve olmak hakkında bilgiler verilmektedir. Kontrol Et Şık ve güzel giyinmekSual Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, Malın yok mu? …

kredi kartı vade farkı caiz mi