kuantum düşünce tekniği ile hayatı değişenler

Bu tür düşünce tekniklerinde “kuantum” kelimesinin kullanılması ise başta teorik fizikçiler ve felsefeciler olmak üzere genel olarak bilim çevrelerini rahatsız etmektedir. Zira kuantum kelimesinin gerçek anlamı ile ilgili uygulamalar arasındaki ilişkinin ne boyutta olduğu ise gerçek anlamda tartışmaya açık bir konudur. Kuantumfiziği ile astroloji ilişkisi olduğunu ileri sürmek fazla iddialı olacaktır. Mesajı okuduktan sonra bu konu üzerinde Yücel Sügen ile tartıştık. Bu yazıda açıklayacağım fikirleri savunan bir yanıt gönderdi okurumuza. Kuantumdüşünce tekniği nasıl yapılır? Kuantum düşünce tekniğinde ise, derin düzeyde atom altı alanda etkili olabilecek tarzda, yaratıcı bir düşünce biçimi oluşturulur. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel davranış kalıplarını kurgulayarak kişiye sözel ve imgesel oluşumlar yüklenir. 21 gün Tekniği ile Bilinçaltını yeniden yapılandırma (ömür boyu tek başına uygulayabileceğiniz bir teknik) - Bilinçaltı Farkındalık Semineri - Kauntum Aşkı ve Dişilik Workshopu - Evren'in Dilini Okuma Workshopu - Yönlendirmeli Meditasyon - Kuantum EFT ile Duygu Dönüşümü Ve Korkulardan Arınma KuantumBilgileri Işığında Rezonans ! AliVeli. Şubat 21, 2015,genliğin sonsuza gitmesi,rezonans,titreşim nama nama terminal pada kunci kontak 6 terminal. Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? Kuantum Düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir. Bu düzeyde insan, kendi hayatının efendisi durumuna geçer. Kuantum Düşünce daha da ilerisi ortak zeka alanında işlem yapar. Bütün evreni tekamül ettiren enerjiyle işbirliğine girildiğinde siz bir "kişi" olmanın sınırlı olanaklarını aşar, "bütün" ün gücüne ulaşırsınız. O zaman da gücünüz tabii ki bütünün gücüne eşit olacaktır. Bu Teknik Pratik Olarak Hayatımıza Ne Gibi Yararlar Sağlar? Bizim gelişmemiz için gereken bütün araçlar uygun iş, eş, yaşam alanı,ev, bedenimizin sağlığı bu yüksek frekanslı enerjiden nasibini alır. Siz, sınırlayıcı, engelleyici düşünce kalıplarınızı fark edip bunların yerine güçlendirici inançlarınızı koyduğunuzda hayatınız bu yeni inançlarınız doğrultusunda değişmeye başlayacaktır. Sizin için en uygun kişi, en uygun imkan,en uygun zamanda karşınıza çıkacaktır. Yapmanız gereken şey uzanıp onu almaktır. Doğuştan doğal olarak hakkınız olan mutluluğu, bereketi, bolluğu ve sevinci yaşamanıza imkan tanımış olursunuz. Kuantum Düşünce, sağlıklı ve güçlü bir beden için de uygun bir zemin hazırlar. Bizim düşünce ve kabullenişlerimiz direkt olarak bedene etki yapar. Bedenimiz aslında bir enerji okyanusundan başka bir şey değildir. Korku,kaygı,öfke, suçluluk duyguları bütün hücrelerimizin beslendiği enerjide azalmalar yol açar. Kuantum Düşünce Tekniği; kendimizi tanımaya, başkalarını anlamaya, evrensel sistemin işleyişini fark etmekten doğan bilgeliğe ulaştırarak beden enerjimizi de düzene sokar. Kişiler daha güçlü canlı ve güzel olurlar. Hayat misyonumuzu fark etmek ve ona adım adım ulaşmak yönündeki çabalarımızı destekler. Kendi içsel kodlamanızdaki yapmanız gereken işinizle ilgili ipuçlarını yakaladıkça adımlarınız hızlanır. Kuantum Düşünce kişiler arası iletişimin enderin boyutunu sunar bize. Ortak İnsanlık alanında gerçekleşen bu iletişim, derin ve etkili bir uzlaşma sağlar. Beden dili ve sözel iletişimden daha da öte Kuantum sal İletişimle düşüncelerimizin direkt muhataba ulaştığı bir yöntem geliştiririz. Kuantum Düşünce hayatımıza daha çok bolluk ve bereket çekmemizi de sağlar. Kendimizle ilgili derin içsel vizyonumuzu değiştirdikçe daha çok bolluk hayatımıza akmaya başlar. Genel anlamda zenginlik; sahip olduğumuz şeylerle ruhsal varlığımıza kattığımız değerler arasındaki dengeyi anlatır. Çok paraya sahip olmak tek başına zenginlik işareti olmayabilir. Önemli olan bu parayla ne yaptığınızdır. Daha çok kahkaha, daha çok dostluk, daha çok sevgi, daha çok deneyim ve daha çok hayır üretebiliyorsanız o zaman zenginsiniz demektir. Özetle Kuantum Düşünce Tekniği, yaşamın temel amacı olan sevinç duygusunu yüreğimizde hissetmemiz için bize imkanlar sunar. Kuantum Fiziğiyle Bu Düşünme Tekniğinin Bağlantısı Nedir? Kuantum fiziği, klasik anlamdaki fiziksel maddenin enerjiye dönüştüğü bir alana sokar bizi. O alanda artık atom altı parçacıklar, hızla hareket eden enerji parçacıklarından başka bir şey değildir. Daha da ötesi bu parçacıklar insan düşüncesinin yaydığı enerjiye yanıt verirler. Bu alanı gözlemleyen kişi ile gözlemlediği parçanın birbirinden bağımsız, kopuk şeyler olmadığı çıkar meydana. Düşünceyle enerji, gözlemleyenle gözlenen, iç ile dış, burası ve ötesi arasındaki ayırımlar kalkar. Heisenberg’ in belirsizlik alanı dediği bu alanı, gönderdiğimiz düşünce paketçikleri varlık katar. Belli hale getirir. Kuantum alanının bir noktasına yaptığımız etki bütünü etkiler aynı zamanda. Siz bir şey düşündüğünüzde bundan tüm alan etkilenir. Kuantum Fiziği, fizikle fizikötesinin birbirine karıştığı bir noktanın adıdır. Bu Teknikten Yararlanarak Hayatlarında Değişiklikler Yaratan Kişilerden Örnekler Verebilir Misiniz? Tabii ! Pek çok var. Çünkü kural hiç şaşmaz Düşünceler hayatımızı oluşturur. En yakın bir örnek bir mimar hanımla ilgili. İşinde hiç memnun olmadığını söylemişti. Ona nasıl bir işte çalışırsa mutlu olacağını sordum, anlatmaya başladı. Bunları bir bir yazdık. Ciddi bir firmanın araştırma ve geliştirme departmanında çalışmak istiyordu. İmgesel olarak bilinçaltına kodladık. Ertesi hafta telefonla müjdeyi verdi. Tam da istediği bölümde iyi bir şirkette hafta başında işe başlıyordu. Buna benzer yüzlerce örnek var. Burada sorun sistemle ilgili değil. Kendilerine yüzde yüz yararlı olacak bu sistemi uygulamak için katılımcıları ikna etmekle ilgili. Belki de bu işe keyifli bir ikna çalışması diyebiliriz. Bir başka çarpıcı örnek de bir öğrenciyle ilgili. Üniversiteye hazırlık yapan bu gencin sınavla ilgili korku dolu düşünceleri vardı. Onunla bir çalışma yaptık. Binlerce kişi arasında o bir yıldız gibi parlıyordu. O kalabalık arasında fark edilmemesi mümkün değildi. Hayalinde sınavı kazanmış hatta üniversite diplomasını alıyor görmesini sağladık. Bu sınavın hayatının bir çok önemli günlerinden sadece biri olduğunu ama tek belirleyici olay olmadığını tespit ettik. Bütün bunlar zihin özel bir algılama düzeyindeyken gerçekleştirildi. Bu genç üçüncü kez sınava giriyordu ve artık dördüncü bir şansı yok gibi gözüküyordu. Tabii ki daha sonra onun sınavı kazandığına dair telefon aldım. Yine başka ilginç örnek tıp fakültesinde okuyan bir öğrenciyle ilgili. Arkadaşlarının ve rektörünün okulda yaptığı klüp çalışmalarını yeteri kadar desteklemediğinden şikayet etmişti yana yakıla. Ona göre okul rektörü tuhaf biriydi. Bir konuda görüş almak için odasına girdiğinde onun hiç yüzüne bakmıyor, tersliyor ve isteklerini görmezden geliyordu. Sonra bu gençle bir seminer programında özel bir çalışma yaptık. Bir hafta geçmeden yüzünde güller açarak beni ziyarete geldi. Kız arkadaşıyla sinemaya gitmişlerdi oradan geliyorlardı. Tuhaf şeyler olmuştu doğrusu. Rektör birden huy değiştirmişti. Karşılıklı oturup konuşmuşlar ve çok sıcak bir iletişim kurmuşlardı. Daha önce bir türlü yerine getirilmeyen okulun bilgisayar kulübüyle ilgili bir isteği daha o söylemeden rektör tarafından karşılanmıştı. Bu süreç nasıl işliyor?Yani nasıl oluyor da sizin yaptığınız bu çalışmadan Rektörün ve kız arkadaşın haberi oluyor? Güzel bir soru. Bizim bilinçaltı düzeyde oluşturduğumuz yeni bir program Birleşik Alanında bir etki yapar. Bu düzeyde zaman ve mekan farklı bir biçimde işler. Bu alanda her şey Şimdi ve Burada durumunu yansıtır. O yüzden düşünceler mucizevi sonuçlar doğurur. Alan bir tür bilgi okyanusu gibidir. Okyanusun bir damlasındaki değişim diğer tüm damlaları uyarır. Seminerler katılımcılarda kalıcı bir etki yaratıyor mu? Bu biraz da kişilerin konuya verdikleri önemle ilgili bir şey. Ama alışkanlık haline gelmiş, içselleştirilmiş bir davranış tabii ki kalıcı oluyor. Kuantum düşünce öğrenmeden çok yapmaya, bilmeden de ileri olmaya yönelik bir çalışmadır. İçsel olarak yaratılmış değişimler kalıcı olacaktır kuşkusuz. Kişi düşünceleri ve seçimleri ile hayatı arasındaki ilişkiyi gördükçe farkındalığını artırır. Böylece bilerek yaşamaya başlar. Böylece kendi hayatının efendisi olur. Kaynak - kendini gelistirme tekniklerinden biri daha.. bu sefer atomun icinden notrondan, protondan bahsedip kafalama teknigi kullaniliyor ilk basta..bir kiz arkadasimin basariyla uyguladigi bir tekniktir. gordugum kadariyla kendisini ileri degil geriye goturmeyi basarmis bir tekniktir. sanal gunseli diye bir adamdan ders almis 250 milyon liracik, cok memnun kalmis.. bana anlattikca bir daha gorusmemeyi dusundum bir yandan da aklima yazdigim bir kac eski entry geldi bkz vereyim boylece merakta kalmayinbkz cenap basmanbkz maronnet "doğruya giden yol bir değildir.."2x242+242²48/24gibi vs..doğrunun deği$ebilirliği esas aldığımız tabana göredir.. bir doğru ba$ka bir düzlemde yanlı$ olabilmektedir.. kuantum düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir. sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. oysa kuantum düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir. bu düzeyde insan, kendi hayatının efendisi durumuna düşünce daha da ilerisi ortak zeka alanında işlem yapar. bütün evreni tekamül ettiren enerjiyle işbirliğine girildiğinde siz bir "kişi" olmanın sınırlı olanaklarını aşar, "bütün" ün gücüne ulaşırsınız. o zaman da gücünüz tabii ki bütünün gücüne eşit teknik direktörün kim olduğuna bağlı değişmeye çok müsait düşünce tekniği. - düşünüyorum öyleyse varım, yokum, varım, yokum telkin, dua, iyi niyet, kendine güven ekseninde kişisel gelişim modalarından bakalım, ne olacak? isigin* o anda bulundugu ortama gore hizinin 10 uzeri bilmem kac milyonda bir degismesi ile olusan dalgalanmalari, beynimizin notronlarinda atom alti* dalgaciklar seklinde hissedip ona gore kararlarimizin dogrulugunu olcmemizi saglayan dusunce yontemi...bkz gotten sallamanin en guzel ornegi annemin 15 senedir boğuşmakta olduğu panik atağını yok etmiş tekniktir. çantasında bir işe yaramadığını bile bile, plasebo niyetine dolaştırdığı* passiflorayı unutturmuştur. senelerce evden dışarı çıkamayan, sinir ilaçlarından kilo alıp, kendini hayattan soyutlayan annemin problemini 2 saat gibi bir sürede ortadan kaldırmıştır. annemin danıştığı birkaç psikolog ve psikiyatrist de tavsiye genel olarak değişik hipnoz yöntemleriyle bilinçaltına inip, hastalığın sebebini bulup, onun üzerinde çalışıyorlar. bu teknik sonucunda annemin panik atağının sebebi olarak söylenen şey, psikologların ve psikiyatristlerin söylediğiyle aynıydı bu arada belirtmek isterim. şanal bey her türlü psikolojik hastalığa iyi geldiğini, hatta kanser ve sara hastalarıyla da çalışmaya başladıklarını söylemektedir. *tabii bu arada ömür boyu böyle kalacağına inandığımız annemin tamamen düzelmesi bizi salağa çevirmiştir. * paketler halinde bölünmüş parçalanmış düşünce; örneğin seksi ele alalım, onu ön sevişme, penetrasyon, orgazm sigarası olarak kuantize edebiliriz, he şimdi buradan penetrasyonu alalım, bu kuarkın üst ve alt kuarklarını ayıralım, spin yönüne göre üst mezona düşünsel olarak denk gelen parçayı tutalım 0,7 lik bulunma ihtimali bölgesi içinde evet bu durumda elimizde bir adet sik var ve siki tutmuş durumdayız düşünsel olarak tabi, kuantum düşüncesi budur.bkz pseudoscience ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Bizi diğer canlılardan ayıran en büyük güç 'nefes'... Nefesin her şeyi yeniden şekillendirilebilecek bir gücü var. Bizler ve hayatlarımız da buna dahil. Tabi bu gücü kullabildiğiniz sürece şanslısınız.... Kuantum düşünce tekniği ile hakkınız olan mutluluğu elde etmek, sahip olmak istediğiniz her şeyi kazanmak ve tüm bunları kalıcı kılmak sizin elinizde. Mimoza Yaşam Merkezi'nden Ülker Uzun Polat'ın konuğu olduk. Polat, hem bize nefes tekniğini öğretti hem de Kuantum Düşünce hakkında bilgiler teorisi nedir?Kuantum, gözle görülmeyen elle tutulmayan her şey gibi anlam veremediğim soyut bir kavram olarak girdi hayatıma. Öncelikle üniversitede en nefret ettiğim dersti diyebilirim... Çünkü Anlamıyordum! Yıllar sonra, herkese kuantum teorisini anlatacağımı bilmiyordum tabii o zamanlar. Klasik Fizikle Kuantum Fiziği arasındaki temel ayrılığı açıklamak gerekirse, Klasik Fizik evrenden madde ve enerji var derken; Kuantum fiziği evrende her şey sadece ve sadece enerjiden oluşmaktadır diyor ve enerji madde halindeki sıkıştırılmış enerjinin formunu değiştirebilir. Evrendeki en büyük enerji de düşünce enerjisidir; kısacası, bizler düşüncelerimizle hayatımızı değiştirip yeniden yapılandırabiliriz! Hedeflerimize varmak için önce gerçekçi hedefler belirleyip; bu yolda doğru eylemlere geçmek için de bizdeki en güçlü enerjiyi yani düşünce gücümüzü kullanabileceğimizi söylersem, konuyu iki cümlede özetlemiş olurum düşünce tekniğini nasıl öğrenebiliriz?Kişi kendi arzuladığı yaşam yerine başkaları tarafından önceden tasarlanmış bir hayat sürüyorsa; belirlenmiş hedefleri yoksa veya yaşamına hedef koymak istiyorsa ancak bunu nasıl yapacağını bilemiyorsa; hedefleri var ancak hedeflerine nasıl gideceğini bilemiyorsa Kuantum koçluğu almaya ihtiyaç duyar. "Kuantum Yaşam Koçluğu” çalışması günümüzde yaşam koşturması içerisinde kendi hayatlarına yön vermek, hedefleri doğrultusunda ilerlemek isteyen bireyleri, sınavlara hazırlanan öğrencileri, kariyer basamaklarında yükselmek isteyen kişileri nasıl hedeflerine taşıyabileceklerini gösteren özel yöntemlerden oluşmakta. Herkes kendisi ve sevdikleri için en iyiyi isterken nasıl oluyor da bizler bunca olumsuz deneyimi hayatıma çekiyoruz? Yaşamımız içerisinde ister sağlık ister iş başarısı, ister aşk, ister sağlık olsun hedeflerimize ulaşabilmemiz için ilk yapmamız gereken önce onları belirlemek yani istemek ve hemen ardından da bunu detaylandırmak. İstek ne kadar genelse o kadar ulaşılamazdır; ayaklarının yere basması gerekiyor çünkü. İkinci yapmamız gereken ise bu konuda kararlı olmak. Olacağına inanmak... Bunun için ise, konuyla ilgili olumsuz inançların silinip, yerine olumlu düşüncelerin yerleştirilmesi gerekmekte... Burada EFT Duygusal Özgürleşme Tekniği, NLP Beyin Dili Programlaması, imgeleme ve bilinçaltı programlama vb. gerekli tekniklerden yararlanıyoruz...Tabii ardından eyleme geçip, motivasyonunuzu belli bir seviyede tutmanız gerekir.. Bunu sağlamak için ise, sanki olmuş gibi davranmak, konuşmak, bu konuyla ilgili planlar yapıp, işe yaramayanları değiştirmek; sürekli hedefe yönelik bir enerji oluşmasını sağlamanın ardından sıçrama gerçekleşiyor!Kuantum Yaşam Koçluğu size bu desteği veren sistemlerin tamamıdır. Yaşamınızla ilgili belkide sizin görmekte zorlandığınız durum ve olayları yüzeye çıkarıp objektif bir bakış açısından bakabilmenizi ve daha sağlıklı kararlar alabilmenizi sağlıyor...-Bu tekniğin pratik olarak hayatımızda sağladığı yararlar nedir?İyi bir evlilik, güzel bir ilişki, iyi koşullarda bir iş vs. yaratabiliriz ve bu durum ve koşulları gerçekleştireceğimiz kişileri/ olayları hayatımıza çekebiliriz. Ancak aynı başarıyı hayatımızın sağlık, arkadaşlık, sosyallik, aile vb. tüm diğer alanlarında da yakalamayabiliyoruz. Eğer hayatımızın her alanında aynı derecede başarı yüzdesine sahip değilsek, bu sefer de yaşam tekerleğimiz’ takur tukur dönmeye başlıyor; öyle ki çıkardığı seslerden bizler bile ürkebiliyoruz. Bu durum aklıma 100 Koyun hikayesini getiriyor Farz edin ki yüz tane koyununuz var ve bu koyunlardan bir tanesini kaybettiniz. Doksan dokuz koyununuzu öylece bırakıp kayıp koyunu bulana kadar onun peşine düşersiniz. Bütünlüğünü kaybetmek öyle tehlikelidir ki 99 koyunu tehlikeli bir alanda bırakmayı göze alabiliyoruz! Tam olma arzusu böyle bir şey işte. Bir tarafımız eksikse, sürekli onu düşünüyor ve diğer şeylerdeki başarılarımızdan tatmin olamaz oluyoruz.. Herhangi bir konuda başarı yakalayabildiyseniz, diğer konularda neden yapamayalım ki? Yada bu dünya üzerinde herhangi biri başarmışsa biz neden yapamayalım ki? Nedeni çok basit Aynı derecede istek, kararlılık ve arzuda olmanıza rağmen, başarısızlık duyduğunuz konuyla ilgili derinlerde güvensizlik ve korkularımız olduğu için... İşin kötüsü bizler bunun farkında bile değiliz.. Hepimizin korkuları var evet; ama önemli olan korkularımız bizi hareket etmekten alı koyuyor mu? Hedeflerimizin önüne aşılmaz duvarlar gibi set mi çekiyor yoksa hafiften kamçı görevi görüp bizleri gideceğimiz yolda şevklendiriyor ve heyecanlanmamızı mı sağlıyor? Korkularımız eğer yaşam standartlarımızı etkileyecek şekilde bizi normal hayatımızdan günlük işlerimizden alıkoymaya gidecek kadar engellemeye başladıysa; artık korku olmaktan çıkıp; fobiye dönmüş demektir. Hata yapmak hepimizin korkusu örneğin. Bu bizi çoğu zaman duygularımızı, düşüncelerimizi kısacası kendimizi cesurca ifade etmekten, yeniyi kabul etmekten, yaratıcılıktan istiyoruz olmuyor neden olmuyor neden olmuyor diye kendimizi paralıyoruz.. Örneğin bir yandan deliler gibi zengin olmak, çok para kazanmak istiyoruz ve bunun için deliler gibi de çalıştığımızı, çaba sarf ettiğimizi düşünüyoruz ama diğer yandan bilinçaltımızda çok paranın insanlara mutsuzluk getireceğine dair inançlarımız var. Ben oturup benimkileri yazdım. Siz de sorun bakalım kendi kendinize Neden benim1 milyon dolarım yok?’ diye... Benim yanıtlarım buradaPara gökten yağmaz. Bu dünya üzerinde parasının toplam miktarını bilmeyen bir azınlık mevcut!Hiçbir şey yapmadan para kazanılmaz. O zaman hiç bir iş yapmadıkları halde, miras/piyango vs. gibi yollardan para sahib olanlara ne diyeceğiz?Para harcamak araçtır, amaç almadan yüksek miktarlarda para şey para değildir. Aslında ne kadar kabul etmek istemesek de; para her şeydir; çünkü düşünürseniz ister yaptığımız, kendi ürettiğimiz olsun; ister aldığımız olsun, her şeyin değerini o belirler. Para, bir malın, ürünün, hizmetin ya da çalışmanın karşılığında çağlar boyunca takas edilen şey paradır. Para bulunmadan önce de mallara karşılık mallarla takas yapılıyordu ve para sadece takası kolaylaştırmak için icat edildiPiyango bana çıkmaz! İstersem, inanırsam ve takip edersem belki? bu kadar koşulla zaten bu hiç olmaz!Çok yüksek miktarda büyük paralar, emekle, alın teriyle kazanılmaz! Büyük paralar mutlaka dolambaçlı yollardan kazanılmıştır. Hiç hakkıyla zengin olan yok mu acaba?Para parayı çeker. olmayınca neyi nasıl çekeceksin değil mi ama?Para pistir. Git ellerini yıka, para elledin derler meselaAileden gelen maddi destek ve mal mülk olmayınca pek nadir olarak çok zengin olunur. Peki yapan nasıl yapıyor?En kötüsü de bu Çok parayla ne yapılacağını ve nasıl işleteceğimi bilmiyorum! Hayatımı gerçekten de allak bullak edebilir mi diye endişelenmiyor değilim hani… Belki mütevazi bir yaşam sürmek mümkün olmayacak? Çok para beraberinde hazır olmadığım başka şeyleri de getirecek ki; işte asıl onlar beni düşündürüyor.. Etrafımız hazır olmadan gelen şan, şöhret ve ünden muzdarip insan örnekleriyle dolu!Bu konuda en az 10 kez farklı zaman ve ortamlarda farklı kişilerden duymuş olduğumuz ve tekrar yoluyla beynimize kıtlık bilincini işleyen çok anlamlı!Atasözlerimizden de bahsetmeden geçemeyeceğim doğrusuParanın gözü kör olsun!Para elinin kiridir. Böyle bir şey var mıydı, yoksa ben mi uydurdum, o baksa bir sey için mi kullanılıyordu?Ayağını yorganına göre uzat son derece limitleyici ve sınırlarını aşmamanı yoksa haddini bilmediğin için başına bir sürü kötü şey gelebileceğini söyleyen bir tehdit! Abanın altından değil düpedüz yorganın altından sopayı gösteriyor!Damlaya, damlaya göl olur. İlle damlayarak mı göl olur? Akarak olamaz mı acaba?Aslına bakarsanız, çocuklar, nitelik olarak paranın üzerindeki değeri algılamalarının olanaksız olduğu okul öncesi dönemlerinde, kendilerince nicelik olarak parayı algılamaya çalışırlar. Beş tane bir lira verip, karşılığında bir tane beş lira vermeye çalışın kabul etmezler. Ya da tam tersini yaparsanız, çok mutlu olup, koşarak oradan uzaklaşırlar! Paranın büyüklerin dünyasındaki önemini kavram olarak az çok hissederler ve o küçücük kafalarında onunla yapacaklarıyla ilgili planları projeleri mutlaka vardır. Aslına bakarsanız, parayla ilgili herhangi olumsuz bir duygu beslemedikleri gibi onu severler de... Sonradan olur ne olursa... Bana olanları yukarda sıraladım. Sizin de bu uzayıp giden listeye ekleyecekleriniz mutlaka vardır. Sağdan solda, aileden çevreden kitaptan oradan buradan dolma parayla ilgili nerden geldiği bilinmez bir sürü laf beynimizin içinde döner durur...Ya da belki hayatımızın bir döneminde çok parası olup, yuvası dağılan, hayatı paramparça olan bir yakınımız oldu, yada sadece böyle konulu bir film bile izlemiş olabilirsiniz ancak o anda kendi kendimize bir programlama yaptığımızın ne kadar farkındayız acaba? Böylesi bir düşünce kalıbını bilinçaltımıza sebebi ne olursa olsun bir kez bir şekilde kayıt etmişsek, elimizi çok büyük fırsatlar dahi geçse, hayat karşınıza bu durumu yaratacak çeşit, çeşit olaylar, kişiler, durumlar dahi çıkarsa, ki çıkarır; çünkü bir yanınız deliler gibi bunu istiyor ve arzuluyor, bir şekilde kendinizi sabote ederek bu olasılıkların hayata geçmesini engelliyor ve bir yanınızla yaptığınız kuleleri diğer yanınızla yıkıyorsunuz ve bunu yaparken öyle şeyler söylüyor, öyle şeyler yapıyorsunuz ki, kendiniz bile bir anlam veremiyorsunuz.. Ve tabii ki,arzu edilen durum hiçbir zaman gerçekleşmiyor. Ben para hakkında bu kadar olumsuz inanç ve düşünceye sahip olmaya devam ederken,bir yanım zengin olmak için çırpınsa da sizce bunu başarmam mümkün mü?Bir kez zihnimizdeki bu olumsuz düşünce kalıplarını fark edip; bunlardan kurtulursak; boşalan yerlere de aşağıdaki örneklerde olduğu gibi olumlu sözler ve deyişler koyarsak; o zaman rüzgarı arkamıza almış oluruz.... Tabii bunlardan arınmak da tek başına yeterli gelmiyor.. eskiyi atıp, yerine de yeniyi koyabilmemiz gerek. Gene zenginlikten örnekle devam edecek olursak; Ben zengin olmak’ istiyorum diyorsun ama gerçek dışı bir zenginlik tarifin varsa; gerçek dışı olduğu için Ego bilinmeyenden hep korktuğu için seni yolundan alıkoymaya devam edecektir. Hem de bunu senin iyiliğin için yapacaktır. Her zaman olduğu gibi, kolay olanı seçip, sadece bilmediğimizi kabul edip; teslim olabilmeyiz gelecek olan her neyse ona. Nasıl ve nereden geleceğini bilmeden, tarifler vermeden sadece gönülden yürekten gelen arzularımız doğrultusunda hareket edersek ve hak ettiğimize inanırsak yani Evrenin kurallarıyla akabilirsek zaten gelecektir beklenilen... Nasıl’ı düşünmek Evren’in işi; bizle tıpkı bir katalogdan seçer gibi, hayatlarımızda neler olmasını istiyorsak onları sipariş vermemiz yeterli; gerisine karışmadan. 'İyi de Nasıl?' teknikten yararlanarak hayatlarında değişiklikler yaratan kişilerden örnekler verebilir misiniz?En canlı örnek olarak kendimi verebilirim! Bundan 2 yıl önce bana kendi yerini açacaksın, bir merkezin olacak, sevdiğin ve kendini gerçekleştirdiğin bir iş yapacaksın, bir kitap yazacaksın deselerdi, herhalde kahkahalarla gülerdim... Ama şimdi biliyorum ki,tüm bunlar benim hep yapmak isteyip de bir türlü hayata geçiremediğim yakıcı arzularımdı, içimde bir yerlerden tozların arasından onları bulup gün ışığına çıkarttım ve şu an bambaşka bir hayatı yaşayabilecekken, şimdi bu hayatı yaşıyorum! Arzu ettiğim hayatı!- Çalışmalar katılımcılarda kalıcı bir etki yaratıyor mu?Biz teknikleri anlatıp, uygulatıp bir sıçrama yaptırıyoruz ancak gerisi her zaman olduğu gibi kişiye kalmış. Bu öğretileri kendi içine alıp, içselleştirebildiği oranda hayatında bunun olumlu sonuçlarını görmeye devam zaten oldum olası hep merak ederdim, aynı hayatı tekrar yaşama şansımız olsaydı eğer, hayatımızı tekrar etme şansı bulsaydık gerçekten; acaba kader dediğimiz şeyi değiştirebilir miydik diye.. kendi yaşamıma baktığımda, kendim yapabildiğimi gördükten sonra, EVET diyesim geliyor, çünkü artık aynı olaylara aynı tepkileri vermiyorum; ama bir yanım da ne olursa olsun eğer alacağımız dersler varsa, benzer durumları, koşulları ve insanları ! hayatımıza çektiğimizi de biliyor. Buna rağmen, bu sınavlardan kolayca geçerek aynı kısır döngüsel durumları yaşamaktan kurtulmanın da mümkün olduğu ve bu yine yeniden yaşanmışlıkların kırılabileceğini biliyorum. Ve bunu yapmanın tek yolu aynayı kendimize tutmak her defasında ve her defasında.. dışarıda olan biten her neyse, bilelim ki o sadece bir ayna bizim zihnimizde, ruhumuza, geliştirmemiz gereken yanımıza, ve her biri kendimizle barışmak için sunulmuş bir fırsat, ilerlememiz için kurgulanmış bir senaryo! Ve hepsi sadece birer deneyim! Önemli olan tek şey var o da bizim bu deneyimlerin içinden nasıl geçtiğimiz.."Kelebek Etkisi" filmini izleyenleriniz vardır. Filmde, eski fotoğraflarına bakarak düşünce gücüyle o zaman ve ana geri dönme yeteneği olan bir gencin yaşamını değiştirmek ve geldiği noktadaki mutsuzluğunu yenmek için yaptığı tüm çabalar her defasında daha da kötü sonuçlar veren olaylar zincirine dönüyor. Aynı düşünce sistemiyle, aynı şeyleri yaparak ve olaylara aynı tepkileri vererek farklı sonuçlar beklemek deliliktir demiş; gelmiş geçmiş en büyük dehalardan biri sayılan Einstein... Evet, ne kadar çabuk kavrarsak bu gerçeği o kadar kolay hayat aslında. Düşüncemizi ve dolayısıyla da kendimizi değiştirmek tüm kilitlerin anahtarı. Dünya sonra değişiyor!-Kuantum teorisiyle katılımcılarınıza ne gibi şeyler vaad ediyorsunuz? Kuantum eğitim ile amaç nedir?Olumsuz düşüncelere tutunmayı bırakıp, zihnimizi tamamı ile arındırıp, olumlu düşüncelerle bir işin başına geçtiğimizde, düşüncelerimizde anında gerçeğe dönüşüyor. Ne istesek oluyor, ne düşünsek gerçekleşiyor. Daha da güzeli bizimle birlikte yakınlarımızda bu sürecin içine giriyor. Bunu herkesin yapması mümkün. Bizim hedefimiz kişilerin, kendilerine dönüp bakmalarını ve bu hayatta kendilerini gerçekleştirme yolunda kararlar alıp, ilerlemelerini düşünce nerede kullanılır?Her zaman, her an, her yerde. Aslına bakarsanız, kendi kendime daha önceleri hayatımın çeşitli evrelerinde bilinçsizce de olsa Kuantum çalışmaları yapmış olduğumu fark ettim. Aslında düşünce herkes bilinçsizce yapıyor, birkaç örnek vermek gerekirse Anneler oğullarına evlenecek eş ararken; bizler, okullarımızdan mezun olup iş ararken; kendimize yeni bir yuva/ev kurarken/ararken hep Kuantum şıçraması yaşıyoruz ve hedefimizin oluşumun enerji akıtıyoruz. Hayat bu enerjiyi kullanarak karşımıza olmadık fırsatlar, kişiler ve durumlar çıkarıyor. Önce bilinç düzeyinde nasıl bir şey/kişi/ev/araba/olay/durum vs. İstediğimizi zihnimizde canlandırmaya başlıyoruz; gün be gün bu hayalimizi yeni, yeni malzemelerle beslemeye devam ediyoruz. Giderek bu hayal yakıcı bir arzuya dönüşüyor ve kafamızın belli bir yerinde sürekli olarak bilinçaltı boyutunda beynimizi meşgul etmeye başlıyor. Bazen da bunu o kadar bilinçsizce yapıyoruz ki, hayalimizi gerçekleştirdiğimizi kendimiz bile anlayamıyoruz. Kendi adıma söylemem gerekirse, benim hayatım böyle örneklerle bizimle paylaşır mısınız?Hiç unutmam, Beyoğlu’nda güneşli bir Pazar günü ara sokaklara girip çıkıp geziyoruz; birden büyülü bir sokağa saptık; sanki zaman durdu! Martı sesleri kilise çanlarına, ağaçların yapraklarının hışırtılarına karıştı ve müthiş bir huzur ve dinginlik hissedip etrafıma baktım ve o an kendi kendime keşke burada bu sokakta otursaydım’ dediğimi hatırlıyorum. Bir zaman sonra, o tarihte kirada oturuyor olduğumuz evle ilgili ev sahibiyle anlaşmazlık yaşadık ve taşınmaya karar verdik. Emlakçılara gidiyoruz, ev arıyoruz vs. vs. O sırada daha girer girmez neden girdik en simdi buraya dedirtecek cinsten izbe bir emlakçı dükkanına girdik, emlakçı da şaşırdı neden geldiniz diyen gözlerle bize bakıyor.. Neyse ki bir tane dairesi varmış bize görmek ister misiniz?’ deyince hadi görelim bari; madem ki geldik diye düşündüğümü hatırlıyorum. Görür görmez eski İstanbul manzaralı terasına vurulup, evin içini bile doğru düzgün görmeden tutuyoruz dedik. Şaşkın ama mutlu bir şekilde sokağa çıkıp, geldiğimiz yönün tersine doğru yürümeye başladık ki ne göreyim; bu sokak benim bir zamanlar Ah ben tam da böyle bir yerde yaşamak isterdim dediğim yerde! Zaten yaptığımız bir şey fakat, tekniğini öğrenip bilinçli uyguladığınızda, her şeyde olduğu gibi, başarı oranı artmış oluyor. Örneğin; boş bir pano edinin... Üzerine; kafamızda yaşamak istediğimiz hayatla ilgili çağrışımlar yapan, resim/yazı bilgi ile doldurun...Kısaca size bir İstek Panosu yapmanızı öneriyorum... Kendinizi nerede kiminle ne yaparken nasıl bir yerde hayal ediyorsanız bütün hepsini detaylandırarak görebileceğiniz bir yere asın bu panoyu... İşe yarayıp yaramadığına kendiniz karar verin...- Kuantum düşünceden kimler yararlanabilir? bayanlar için uyguladığınız terapi yöntemi nedir?Evet, doğal doğumu destekleyen eğitim ve nefes tekniklerini içeren bir programımız var... Tabii onlar da herkes gibi kuantum yaşam koçluğundan çok fayda içinde ayrıca düzenlediğiniz bir program var mı?Yaratıcılık Atölyesi ve Nefes çalışmalarımızı büyüklerin yanı sıra çocuklar için de organize ediyoruz.. Bu çocukların yaratıcılığını, özgünlüğünü, kendisine olan güvenini korumayı ve onu çok çeşitli malzemelerle tanıştırmayı hedefleyen bir atölye çalışması. Çocukların ürettiklerine saygı duyarak, olumlayarak, onları cesaretlendirerek kendilerine duydukları güveni artırmayı hedefliyoruz.. Hiçbir yönlendirmenin olmadığı atölye çalışması sonuca değil yaratım sürecine odaklı bir çalışma. Farklı yaşlardaki çocukların bir arada yaşadıkları paylaşım, gözlem, yaratım anları onlara mutluluk ve huzur verirken ileri yaşlarda gereksinecekleri kendilerine güveni de pekiştiriyor. Kuantum düşüncesini öğrenmek için ilk olarak kişiler kitapları okuyacaklardır. Nasıl bir şey olduğu konusunda ufak bir bilgi sahibimiz olacaktır. Örneğin Çanakkale hakkında kitaplardan bilgi alabiliriz ama oraya giderek daha detaylı bir bilgi alma imkanımız olmaktadır. Kuantum düşünce tekniğini öğrenmek için birebir yada grup olarak bunun uygulanması gerekmektedir. Odaklı düşünce biçimi olması hücresel olarak etki yaratarak bilinç altımızın yanı sıra etrafımızdaki elektromanyetik alanı ve bizi etkilemektedir. Bu şekilde düşüncelere kuantum düşünce tekniği denir. Geleceğimizde olmasını istediklerimizi, kendimizde görmek istediğimiz özellikler hakkında hayaller, sesler, duygular gibi düşünce biçimlerinin ön plana çıkmasını sağlamaktadır. Bilinçaltımızda bizi etkileyecek olan zincirleme reaksiyon sonucunda bunları gerçekmiş gibi görmemizi sağlamaktadır. Adeta kendimizi farklı bir yaşamın içinde buluruz. Oysa kuantum düşüncesinde derin düzey, atom altı alanlarda etkili olarak düşünce biçimi görülür. Özel bir düşünce biçimi ile sözel ve resimsel oluşumlar gösterir. Kişi enerji birliği içinde olarak sınırlarını aşabilir. Ne düşünürsek onu olacağımızı düşüncesini bilinçaltımıza anlatmalıyız. Kafamızdaki kalıplarımızı değiştirmek kolay olmamaktadır. Bilinç altımız geliştirilmeli, tutucu bir yapı dışına çıkartmadan önce kabullenmeliyizdir. Aksi takdirde hevesle başladığımız değişimlerle ilerleme sağlamadan yetinmek zorunda kalabiliriz. Örneğin uzun zamandır fazla kilolarımızdan kurtulmak isteyebiliriz ama bunu sağlayamayabiliriz. Başa dön tuşu KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ EĞİTİMİ Posted on 20/11/2013 Updated on 08/01/2014 KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ EĞİTİMİ Düşünceler hayatımızı oluşturur! Nasıl düşünürsek, öyle yaşarız! Sıradan düşünceler birbirini, tekrar eden etkisiz ve sıradan enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri düşünce tekniği derinde ,bilinçaltı düzeyde çalışır. Kuantum düşünce tekniği ,Kuantum fiziğinin klasik anlamdaki maddenin enerjiye dönüştürdüğü alandan yararlanır. Bu alanda atom altı parçacıklar hızla hareket eden enerji parçacıklarını etkiler ve insan düşüncesinin yaydığı enerjiye yanıt verirler. Kuantum alanın bir noktasına yapılan etki bütünü etkiler. Siz bir şey düşündüğünüzde, bundan tüm alan etkilenir. KUANTUM DÜŞÜNÇE TEKNİĞİ Bu Teknik Pratik Olarak Hayatımızda Ne Gibi Yararlar Sağlar? Gelişmemiz için gereken bütün araçlar; yani uygun -iş – eş – yaşam alanı -ev -ruh sağlığı -bedenimizin sağlığı -haz ve mutluluk algımız bu yüksek frekanslı enerjiden nasibini alır. Siz, sınırlayıcı ve engelleyici düşünce kalıplarınızı fark edip, bunların yerine güçlendirici inançlarınızı koyduğunuzda; hayatınız bu yeni inançlarınız doğrultusunda değişmeye başlayacaktır. Sizin için en uygun kişi, en uygun imkan, size en uygun zamanda karşınıza çıkacaktır. Ve… Yapmanız gereken tek şey uzanıp onu almak olacaktır! Kuantum Düşüne Tekniği ile doğuştan, doğal olarak hakkınız olan mutluluğu, bereketi, bolluğu ve sevinci yaşamanıza imkan tanımış olursunuz. Kuantum Düşünce, sağlıklı ve güçlü bir beden için de uygun bir zemin hazırlar. Bizim düşünce ve kabullenişlerimiz direkt olarak bedene etki yapar. Bedenimiz aslında bir enerjidir. Korku,kaygı,öfke, suçluluk duyguları bütün hücrelerimizin beslendiği enerjide azalmalar yol açar. Kuantum Düşünce Tekniği; kendimizi tanımaya, başkalarını anlamaya, evrensel sistemin işleyişini fark etmekten doğan bilgeliğe ulaştırarak beden enerjimizi de düzene sokar. Kişiler daha güçlü canlı ve güzel olurlar. Hayat misyonumuzu fark etmek ve ona adım adım ulaşmak yönündeki çabalarımızı destekler. Kendi içsel kodlamanızdaki yapmanız gereken işinizle ilgili ipuçlarını yakaladıkça adımlarınız hızlanır. Kuantum Düşünce hayatımıza daha çok bolluk ve bereket çekmemizi de sağlar. Kendimizle ilgili derin içsel vizyonumuzu değiştirdikçe daha çok bolluk hayatımıza akmaya başlar. Genel anlamda zenginlik; sahip olduğumuz şeylerle ruhsal varlığımıza kattığımız değerler arasındaki dengeyi anlatır. Çok paraya sahip olmak tek başına zenginlik işareti olmayabilir. Önemli olan bu parayla ne yaptığınızdır. Daha çok kahkaha, daha çok dostluk, daha çok sevgi, daha çok deneyim ve daha çok hayır üretebiliyorsanız o zaman zenginsiniz demektir. Sizde eğer Kuantum Düşünce Tekniği ni öğrenmek yaşamın temel amacı olan sevinç duygusunu yüreğinizde hissetmek ve hayatınızı kolaylaştırmak istiyorsanız, İki günlük KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ temel eğitimine katılabilirsiniz. Eğitmen Yasemin Eren Eğitim süresi 2 tam gün 23 Kasım Cumartesi ve 24 Kasım Pazar günü saat. 1000 ile 18 00 arası kayıt icin0533 492 57 47den Vimala Meral ile bağlantıya geçebilirsiniz!

kuantum düşünce tekniği ile hayatı değişenler